GİDİYORUM BEN, SEN HOŞÇAKAL

     Şu aralar yazmalı mı, okumalı mı yoksa izlemeli miyim bir türlü karar veremiyorum. Facebooktan takip eden arkadaşlarım bilirler, şu sıralar The Mentalist dizisine takmış bulunmaktayım. Elimde okumak için can attığım kitaplar beklemede, e yazmakda istiyorum bir taraftan. Hal böyle oluncada 24 saat yetmiyor gibi hissediyorum bazen. Aslında okunmaya değer şeyler yazabilecek bir dönemde de hissetmiyorum kendimi. Dalgalı ruh halimi kontrol etmeye çalıştığım, bir duygudan başka bir duygu durumuna geçtiğim, anlık olarak değiştiğim bir zaman boyutu içindeyim ve son zamanlarda sadece içimi dökmek için yazıyorum. Bu nedenle gereksiz kelime öbeklerinin hücumuna uğratmak istemiyorum pek sevgili bloğumu.
     İnsan susmasını da bilmeli değilmi yeri geldiğinde. Sessizliğinde anlatacakları vardır belki. Bir durup dinlemek gerekiyordur. Öyle haldır haldır anlat nereye kadar. İşte öyle pek sevgili arkadaşlar, artık biraz susmaya ve dinlemeye karar verdim. Daha fazla okumak için zaman harcamaya ve daha fazla düşünmeye. Tabiii siz yine de pek de inanmayın bana. Yalan söylediğimden değilde, sağım solum pek belli olmaz benim. Şimdi yazmayacağım bir süre derim bir bakarsınız dayanamayıp yazmışım. O nedenle sadece şöyle söyliyeyim, eğer olur da yazmaz isem bir müddet bloğuma, pek de merak etmeyin yani. Biryerlerde kitap okuyorumdur yada dizi izliyorumdur yahut başka başka şeyler yapıyorumdur.
     Giderken de hiiiç üşenmeyip size şarkı bile ekliyorum.

     "Her şeyi düşünebilir, her şeyi hayal edebilir, ancak sadece seçtiklerini gerçekleştirebilirsin. Düşünce şeytandan, davranış tanrı'dandır. Hangi düşüncenin davranışa dönüşeceğine karar verense insandır." (AZİL)