'Kuzum sen bloğumu okumuyor musun?'

Dün ne yalan söyliyeyim biraz hasta ayağına yatar günü geçiririm diyordum. Bu sabah bir uyandım, bir karın ağrısıki kendimi banyoya zor attım. Doğanın garip bir adalet sistemi var. Ne zaman bir muzırlık düşünsem başıma geliyor. Yada ne bileyim, mesela ne zaman telefonumu değiştireyim desem, hoop telefon ya kayboluyor, ya başına birşey geliyor. Yıllar önce hastanedeyim, böyle tam tuvalete girmişim mesaj gelmiş. Hadi zaman boşa geçmesin şuracıkta yazıvereyim dedim. Demez olaymışım. Tam sifonu çekicem telefon elimden düş. Dışarıdan da gürültüler gelmeye başladı o anda. Birileri ha bire kapıya vuruyor falan. Meğer tuvaletin giderinde arıza varmış. İşte teknisyenmi oluyor artık tuvaletin gideriyle uğraşacak abiler gelmişler. Bende bir panik bir heyecan sifonu çekiverdim. O zamanlarda şu kameralı telefonlar yeni çıkmıştı. Bende içten içe değiştireyim diyordum ama yeni de evlenmişiz bir sürü taksit falan erteleyip duruyordum. Vesile olmuştu yani. Gerçi o zaman ilahi adalet lehime işledi gibi gelmişti ama bugün benden yana olmadığı gayet aşikar. Neyse tabi kocam benden daha beter hasta. Adamın üç gün raporu var yani. Beni kaale alıp rapor veren bile olmadı. Ayak işleri de bana kaldı. Markete git, sütçüye git falan ben bakıyorum. Sabahtan markete gitmek için tam evden çıktım, bir arkadaşla karşılaştım. Tabi benim betim benzim solmuş. Günde elli kere tuvalete koşmaktan süzüm süzüm süzülmüşüm, hastamısın diye sordu. 'Kuzum sen benim bloğumu okumuyor musun? Hayır yazdım o kadar yani hastayız falan dedim cırcır olmuşusuz dedim.' 'Şeyyy.. işte ben pek internete giremedim dün' falan dedi. Pööh yalana bak. Halbuki gördüm facede gayet online pozisyondaydı. Hayır pozisyonu yanlış gördüm diyicem, onca paylaşımda bulundun kızım gördük heralde. Neyse sende okuma eksik kal bebem dedim. Ama asabım iyice bozuldu yani.  Bundan sonra yaşar nuri hocayı örnek alıcam kendime. Biri birşey mi sordu 'bloğumda yazdım güzel kardeşceğizim' diyicem. Misal bankaya gittim. Adam yaşımı mı sordu? Hemen yapıştırıcam cevabı 'Kuzum sen benim bloğumu okumuyor musun? Hayır internetin yokmu önünde? Bu ne boşvermişlik,  bu ne aymazlık kardeşiiiiiiiiiim' adamda polis çağırıp attırırmış beni bankadan. 'Bak kızım delimisin nesin sakın gelme bidaha bu bankaya.' Amaaan neyse ne işte. Ben zaten öylesine yazıyorum diye teselli edeyim bari kendimi. Zaten kim olduğumu herkes bilince istediğim gibi yazamıyorum. Herşeyi sansürlemek durumunda kalıyorum. Yani yazdıklarım teyzemin kızı aracalığıyla anneme bile gidiyordur o derece yani. Mesela küçükken yaşadığım bi travmayı anlatıcam; annem arayıp 'ay kızım neler yazmışsın elalem ne der çabuk sil o yazdıklarını' demezse birşey bilmiyorum. E kocam okuyor zaten, küfür yok, eski sevgiliden bahsetmek yok anında gözümü oyar. Hatta belkide ben uyurken gelip yastıkla falan boğar. Arkadaşlarla sohbetteyken geçen bir mevzudan bahsetsem, 'kadın yememiş içmemiş gitmiş bloğunda yazmış' diyecekler, iyice daraldım yani. Birgün bozucam niyeti. Erol Köse gibi dökücem herkesin kirli çamaşırlarını o olucak. Sahi kirli çamaşır demişken; lisede ingilizce dersindeyken kimin gaz çıkarıp bütün sınıfı kokuttuğunu da biliyorum haberiniz olsun:))))