'Ormana gittim çünkü bilinçli yaşamak istiyordum. Hayatın iliğini emerek yaşamak istiyordum. Hayat olmayan herşeyi geride bırakıp, ölüm anı geldiğinde, aslında yaşamadığımı öğrenmek istemiyordum' sanırım filmin beni en derinden yakalayan yerlerinden biri. 1989 yapımı Ölü Ozanlar Derneği filminden bahsediyorum. Bu filmi izlemek için niye bu kadar geç kalmışım bilmiyorum. Aslında yaklaşık sekiz dokuz yıl kadar önce izlemeyi düşündüğüm filmlerden biriydi. Ama o zamanlar, vakit ayırıp izleyememiştim. Sonrada aklımdan çıkıp gitmiş işte. Bu sabah nasıl olduysa birden aklıma geldi ve izlemeye karar verdim. Demek ki bugün izlemem gerekiyormuş. Oldukça disiplinli bir okulda, bir gurup genç öğrencinin, edebiyat öğretmenleri ile olan etkileşimleri sonucunda yaşadıkları deneyimleri anlatan film, zaman zaman duygu yüklü sahneleri ile de oldukça güzel bir performans sergileyerek, beyaz perdenin kültleri arasına girmeyi başarmış. Filmin felsefesi 'CARPE DIEM' yani, 'ANI YAŞA' yada diğer bir deyimle 'YAŞADIĞIN GÜNÜ KAVRA'
'Vakit varken tomurcukları topla, zaman hala uçup gidiyor, ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir'
'Yaşadığınız günü kavrayın çocuklar..Hayatınızı olağanüstü yapın.' Kanaatimce ölmeden izlenmesi gereken filmlerden biridir. Ha bu arada, eğer duygusal yönünüz baskınsa, mendillerinizi yanınızda hazır bulundurun derim. İyi seyirler.
Sanıyorum ortaokul yıllarımda 2 kez filmini izleyip sonrasında da kitabını okumuştum. O dönemlerde çok etkilendiğim bir kitap olmuştu gerçekten.. Uzun bir süre her yere "Carpe Diem" yazdığımı hatırlıyorum :)
Sanıyorum ortaokul yıllarımda 2 kez filmini izleyip sonrasında da kitabını okumuştum. O dönemlerde çok etkilendiğim bir kitap olmuştu gerçekten.. Uzun bir süre her yere "Carpe Diem" yazdığımı hatırlıyorum :)
YanıtlaSil