20 Kasım 2013 Çarşamba

uçamayan teyyare

Yine bir sınav dönemi ve ben yine film izlemeye, kitap okumaya, yazmaya hasret zamanlar içindeyim. Bu öğrenci psikolojisi fena bağımlılık yaptı zatı muhterem bünyemde. Üzerine bir de haftada ortalama 4 saatlik otobüs yolculuğu eklenince, tüm hayatım bir valizin içinde geçiyor desem pek de yalan olmaz aslında. Şuan ders çalışma zamanımdan çalarak yazdığım bu satırların üzerime yüklediği vicdan azabını da sayarsak diyorum ki; Abi ne sağlam psikoloji varmış bende de. Daha psikolojik işkence aracı olarak kullanılabilecek babaanne faktöründen bahsetmedim bile. Ama yine de içimde mutlu olmaya çabalayan biri olduğunu farkettiğimde, işte o an içimin sızlamasına, gözlerimin dolmasına ve bu iki olayla aynı ana denk gelerek gözyaşı şiddetimin artmasına neden olan burun direğimin sızlamasına engel olamıyorum. Sonra da mutlu olmaya çalışılan tüm zamanların en popüler davranışları listesinin ilk sırasında yer alan şeyi yapıyorum; boşveriyorum.
Peki siz hiç uçamayan teyyare hikayesini duydunuz mu?
Ben de duymadım...

0 yorum:

Yorum Gönder